8.03.2013

Geri Döndüm



Uzun bir ayrılıktan sonra tekrar bloğumda yazarken zorlanmadım desem yalan olur, ben neysem oyum, Reiki master’i olmak demek herşeyi hallettim her konuyu mükkemmel yapıyorum demek değil. Daha evvelden de söylediğim gibi öğretirken öğrenenlerdenim ben…Ben de sizlerden biriyim…. Ve inanın öğretirken sınavlarınız daha da üst üste geliyor. Eğer bunu belli bir saflıkta yapamazsanız Yaradan, Evren sizin hayrınız için size bunu öğretmek için her yöntemi deniyor..Ve bazen pes ediyorsunuz, tıpkı benim pes ettiğim gibi…
Sunu sorguluyorsunuz: “ben kendimle ilgili sorunları çözemezken, baş edemezken, benim başkalarına bunu öğretmem haddime mi?”…. “Başaramadım, layık olamadım, bu kadar öğretiye rağmen sevgide kalamadım” diyorsunuz… Yaradan da diyor ki:“Gerçeği gör “ben sana aşamayacağın dağlar vermedim ki” …. “Kendini saflaştır yani yargılamadan, yorumlamadan, kalıplaşmış başarı ve mükemmeliyetçilikle ilgili duygu ve düşüncelerden kendini arındırarak sadece akışa bırak ve sana uzanan eli, ışığı hisset……”

Tekrar geri dönüş serüvenimde kendimi bol bol bağışlayarak, başarısızlıkla ve mükkemmeliyetçilikle ilgili duygu ve düşüncelerimi Allah’a teslim etmeye gayret ettim ve halen de etmekteyim. Yaradan her daim bize kapılar açar taa ki biz sonunda farkedip geri dönene kadar...

Reiki hayatıma girdiği andan beri benim için çok özel bir hediye oldu, pes ettiğim bu uzun süreçte de aslında devamli hep benimleydi.

Bu bloğu yaparken istedim ki Reiki bilen veya bilmeyen herkesle güzel bilgiler paylaşalım, birbirimize yardımcı olalım ve beraberce araştıralım…. Bu konuda bana yardımcı olup bloğumuzu canlandırmaya katkıda bulunabilirseniz şayet, eminim hepimizin yararına olacaktır….

Bu zor dönemlerimde hep benim yanımda olan hocalarıma, arkadaşlarıma, öğrencilerime yürekten teşekkür etmek istiyorum… Bu arada Denge’de Reiki’ye birlikte başladığımız ve herzaman bana büyük destek vermeyi sürdüren ama artık güzel kızı ve mesleği nedeniyle eskisi kadar aktif bir şekilde çalışamıyacağımız Zeynep’e (Jahnabi’ye) de gönülden teşekkür etmek istiyorum.

Ve diyorum ki;
Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum, onaylıyorum, bağışlıyorum, seviyorum ve tüm sevgimle özgür bırakıyorum...

Yaradanım senin iznin, sevgin ve elinle MUCIZELER Denge’de Reiki bloğundan eksik olmasın ve herkesin yararına olsun…. Yaradan’m herşey senin elinde, sevginde… Şükürler olsun……

 
Sevgi ve saygılarımla,

Brajabanita

13.11.2008

HUZUR, TEK GERÇEĞİN SEVGİ OLDUĞUNU BİLMEKTİR.




Reiki'nin Beş Prensibinin İçindeki Sır

Hepimizin hayatında hep bir durağan ve hiçbirşey yapmak istemediğimiz, direndiğimiz, isyan ettiğimiz, kendimizi adeta negatiflik oyununa bile bile sürükleyip daha sonra da o oyunu gerçeğe dönüştürdüğümüz ve gerçek gücümüzü nerden aldığımızı unutmak için özel çaba sarfettiğimiz zamanlar mutlaka vardır.

Bu yaşadığımız dönemler aslında tam anlamıyla öncelikle kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemekten, kendi gerçeğimizle yüzleşmemek ve kendimizi reddetmek isteyişimizden kaynaklanır. Ve en kolay olanı seçip herkesi ve herşeyi suçlamaya alır, kendimizi de kurban pozisyonuna sokar, adeta küçük bir çocuk gibi ellerimizi kavuşturarak otururuz, taa ki sizinle o direnci kırmaya çalışan anneniz sevgi ile size ışığını değene kadar o enerjiden çıkmak istemezsiniz.

Evet, SEVGİ, herşeyi sevgi ile çözen değerli annelerimizin, elindeki anahtarın sırrını hiç oturup düşünmüş müydünüz mü? Altın anahtarları : SONSUZ SEVGILERI : "sonsuz sevgileri ve bizi o sevgi sayesinde olduğumuz gibi kabul edip, bizim her nefes aldığımız an için yürekten dua edip şükretmeleri ….. "

Sürekli eğitim aldığım değerli hocamın dünkü mesajı çok özeldi: ihtiyacın olan mesajlar sana gelir ve sen de onu çevrene yansıtırsın. Evren ihtiyacımız olan herşeyi gerçekten bize en uygun zamanda sunar…

11 Kasım'ın ardından çevremdeki pek çok kişinin özellikle bu dönemde çok fazla etkilendiğini görmek, bu yazıya aracı olmama neden oldu.


Reiki'nin beş prensibini okuduğumuzda :

Bugün, özellikle bugün öfkelenme.
Bugün, özellikle bugün endişelenme.
Bugün, özellikle bugün dürüst ol.
Bugün, özellikle bugün varolan tüm canlılara iyi davran.
Bugün, özellikle bugün Tanrı'nın zengin hediyeleri için müteşekkir ol.



Dr. Usui'nin bize verdiği mesajını aslında şu şekilde de yorumlayabilir miyiz ?

Yaşamı, kendini var olan herkesi, herşeyi olduğu gibi kabul et, içindeki sevgiyi keşfetmek ve onu herkese ve herşeye yansıtabilmek için Yaradan'la bağını koparma ve herşeye şükret.

Bugün arkadaşlarımızdan birisi, balayının ertesinde beni aradı. Gittikleri Doğu ülkeleri seyahetinden ve duygularından bahsetti. Özet olarak, onca karmaşa ve fakirlik arasında halkın nasıl bu kadar herşeyi olduğu gibi kabul ediyor olması ve kimsenin sinirlenmeyişi onu en etkileyen can alıcı nokta olmuştu….. "o huzuru" tarif etti bana. Telefon konuşmasında bana o huzuru her nefesinde de yansıttı arkadaşımız. Ters gelen, yargıladığımız pek çok şeyi anlatırken farkına varmadan yorum da yapsa, aslında sevgi ve hayranlıkla anlatıyordu. Ona bu seyahatin ona verilmiş çok güzel bir mesaj olduğunu söyledim. Evliliğinin başındaydı ve bugün tatilden sonra işinin ilk günüydü… Bu duyguları unutmadan önce kendisi için bu seyahatin onda iz bırakan duygu ve anları yazmasını rica ettim ara ara dönüp anımsayabılmesi için… Evet, arkadaşınız tatil sonrası "aslında yanılsama olan gerçek sandığı hayatına geri döndü" ona verilen mesaj çok büyüktü . "…evlilikle yeni bir yaşama kapılarını açtın. Sevgi ile yüreğini ve ruhunu birleştirdiğin eşini olduğu gibi kabul et, huzuru seç, sevgiyi seç, işinde ve her olayda sana verdiğim bu mesajı hatırla.."

Olayları olduğu gibi kabul ettiğimizde huzurda, dolayısıyla sevgide kalırız.

HUZUR, TEK GERÇEĞİN SEVGİ OLDUĞUNU BİLMEKTİR.

Kendinizi kötü hissettiğinizde, öfke dolu olduğunuzda, aşağıya çektiğinizde, hiçbirşey yapmak istemediğinizde içinizdeki o küçük çocuğu anımsayın, dudağını bükmüş kollarını kavuşturmuş hiçbirşey yapmamak için direnen o inatçı küçük çocuğu…. Ona tüm gücünüzle SEVGI ile sarılın ….. ona yüreğinizdeki sevgi ışığı ile sarılın, ona tek gerçeğinin SEVGI olduğunu ve gücünü hatırlatın…..Sevginin herşeyi nasıl hallettiğini, sizi yumuşatıp, kendinize getirdiğini göreceksiniz…

Emin olun kendinizi daha iyi hissedecek ve Mucizelerini yaşayacaksınız…..

Dr. Usui'nin, mutluluğun ve sağlığın sırrı olarak 5 prensibi :

Bugün, özellikle bugün öfkelenme.
Bugün, özellikle bugün endişelenme.
Bugün, özellikle bugün dürüst ol.
Bugün, özellikle bugün varolan tüm canlılara iyi davran.
Bugün, özellikle bugün Tanrı'nın zengin hediyeleri için müteşekkir ol.


her gün tekrarlarken, haddim olmadan yorumladığım şekilde, bu prensiplerin enerjisini hissedip onu içselleştirin. Size, nasıl huzur verdiğini ve sizi ne kadar güçlendirdiğini mucizeleriyle kendiniz deneyimleyeceksiniz…

Her sabah ellerinizi Gassho veya Namaste pozisyonunda (ellerinizi göğsünüzün önünde birleştirerek orta parmaklarınızın birleştiği noktaya konsantre olarak) tutarak sakin ve sessizce oturun. 5 prensibi izleyin. Bunların dışarıdan içeriye girmesi için kalpten çalışın.

Bugün, özellikle bugün öfkelenme.
Bugün, özellikle bugün endişelenme.
Bugün, özellikle bugün dürüst ol.
Bugün, özellikle bugün varolan tüm canlılara iyi davran.
Bugün, özellikle bugün Tanrı'nın zengin hediyeleri için müteşekkir ol.

Sonra aşağıdaki gibi, kendinize has yaratacağınız bir dua ile bitirin :

Kendimi, yaşamı,var olan herkesi, herşeyi olduğu gibi kabul ediyorum, içimdeki sevgiyi keşfetmek ve onu herkese ve herşeye yansıtabilmek için Yaradan'ım seninle bağımı koparmama izin verme ve bana yardım et. Verdiğin herşeye şükürler olsun.

Yaradan'ım herşey senin elinde, huzurunda, sevginde. Herşey olması gerektiği gibi..Şükürler olsun. Tek görevim olan bağışlama ve herşeyi olduğu gibi kabullenme, izleme aracılığiya SEVGIDE kalmama yardım et.
Sevgilerimle,
Brajabanita
.
.

8.05.2008

“Reiki ve Mucizeleri”


Reiki’ye başladığım ve inisiye olduğum gün 9 Mart 2002 yeğenimin doğum günü ile aynı gün olduğu için hiç unutmuyorum. Reiki’ye başladıktan sonra hayatta aslında hiçbir şeyin tesadüf olmadığını ve hepsinin bir anlamı olduğunu anlamaya ve farketmeye başladım.

Reiki masterlarımla Reiki 1 çalışmalarımın ardından ikinci aşamayı aldıktan sonra o dönem için içimde sonsuz huzur hissettim.

Reiki seminerleri esnasında içimizde olan herşeyin bu dönemde temizlendiği ve bu arınma döneminde düşünsel, fiziksel, duygusal arınmaların gerçekleşip kendimizin ve bütünün hayrına olacak şekilde hızlanarak gerçekleştirildiği izah edilmişti. Diğer arkadaşlar bir takım duygusal ve düşünsel sorunlar yaşarken benim içim huzur kaplıydı. Sadece hassas olduğu söylenilen 2. ve 5. çakrama Reiki ile bol bol çalışmalar yaparken ellerimi o bölgelerden çekemediğini farkediyordum. Ayrıca her çalışmada boğaz çakramdaki hassasiyetimi gözlemleniyor ve Reiki masterlarım bu noktada bir sorun olabileceğini, bunun için mutlaka bir doktora görünmem gerektiğini söylüyorlardı.

Reiki 2. aşaması aldıktan sonra o dönemde tesadüfler diyeceğim şimdi ise dönüp baktığımda adeta planlanmış diye nitelendireceğim şekilde olaylar gelişti. Yumurtalık bölgemde kistler olduğundan o dönemde aynı iş yerinde çalıştığımız Brajabanita ısrarla rutin kontrollerimi ihmal etmemem için beni sürekli uyarıp duruyordu. Normalde düzenli kontrole gitmeme rağmen bu konuda hep tembellik ederdim ama bu sefer Brajabanita bayağı ısrarlıydı, sonunda pes edip Haziran ayının sonlarında jinekoloğuma gittiğimi hatırlıyorum. Gittiğim doktor, bana Brajabanita’nın tavsiye ettiği, tam bir profesyonel olarak nitelendireceğim son derece titiz ve herşeyi büyük bir itina ile yapan “mükemmelliyetçi” biriydi. İspanya’da ve diğer bulunduğum ülkelerdeki normal doktor kontrollerinde bu denli titizlikle muayene edildiğimi inanın hatırlamıyorum. Her kontrolümde bu kadar titiz davrandığı o muayeneyide çok önemsememiştim. Sadece muayene sonrası bu sefer beni başka doktora yönlendireceğini, tiroid ile ilgili bir problem olabileceğini, bunun da bendeki hormon dengesizliği ile birlikte kistik yapıları tetikleyeceğini ve araştırmamızın uygun olacağını söylemişti. Yönlendirdiği doktorun genel cerrah olduğunu duyunca şaşırmıştım biraz ama orada da Brajabanita devreye girerek doktoruma güvenmemi ve genel cerrahların da kendilerine göre ayrı konuları olduğunu bu doktorun da konusunun tiroid olduğunu ve çok ünlü bir doktor olduğunu söyleyerek beni endişeden uzak tuttu. Tavsiye edildiği gibi o doktora da gittim ve tahlillerimi yaptırdım. Ve ardından bir hafta süren bir eğitim kursu için Madrid’e gittim.

Bu esnada herşeyi Brajabanita’ya teslim etmiştim. Döndüğümde sonuçları alıp tatile gitme planları yaparken, Brajabanita çok sakin bir şekilde doktorun bana tavsiyelerini söylüyordu. Tavsiyeler arasında derhal ameliyat olmam vardı: tiroid bölgelerinde kanserli hücrelere rastlanmıştı. Ama bu öyle güzel aktarılmıştı ki bana…… hastalığımın teşhisi konduktan ve bana izah edildiğinden itibaren hiçbir anında ben korku hissetmedim ve son derece rahattım. Öyle bir iç huzur ve güven duygusu vardi ki, ben kendim bile şu an geriye dönüp baktığımda açıklıyamıyorum. Aldığım Reiki, Reiki hocalarımdan aldığım yardım ve sonrasında da onlardan aldığım desteğe minettarım.

Eylül 2002’de çok iyi doktorumun ellerinde 6 saat süren bir ameliyat geçirdim. Doktorum tek tek kanserli hücreleri temizlemişti. Bu teşhis için biraz daha geç kalınsa sonucun ölümcül olacağını öğrendim. Bulabileceğim en iyi doktorlara düşmüştüm, sanırım o dönemde Türkiye’de olmam da bir tesadüf değildi, Brajabanita ile tanışmam da… Eşim Carlos bu olaylar yaşanırken Reiki ve onunla bağlantılı tüm arkadaşlarımı suçlamış hatta Reiki’den dolayı hastalandığımı söylemişti. Ama ben biliyordum, Reiki beni en doğru ellerin eline yollamış ve doğru zamanda doğru tıbbi yardımı almama aracı olmuştu.

Ameliyat sonrası radyoterapi almamla birlikte hocalarımdan Reiki terapileri almaya devam ettim. Ve çok kısa bir sürede de iyileştim.

Reiki’nin bu hastalığı bana önceden haber verdiğinin, hiçbir şeyin tesadüf olmadığının, benim iyiliğim için herşeyin hızlandırıldığının ve hayrıma olacak şekilde en iyi şekilde sonuçlandığının bilincindeydim. Benim rahatlığım karşısında Carlos da korkularını yendi…..

Ben de yıllardır ifade edemediğim, biriktirdiğim ve özgür bırakmadığım herşey ile fiziksel bedenime ve kendime nasıl zarar verdiğimi farkettim… Herşeyin aslında benden ve içime attıklarımdan kaynaklandığını farkettim….ve Reiki’nin mucizelerine şükrettim…


Eloisa Bravo
Çeviren: Esin Ertuğrul

2.05.2008

NİSAN AYI PRATİK REİKİ Egzersizleri

28 Nisan 2008 tarihindeki "Çakra Dengeleme Uygulaması" çalışmalarımız çerçevesinde, 3. ve 4. çakra anlatımı ve meditasyonları ile devam ettik.
SOLAR PLEXUS: 3. CAKRA (MANİPURA CAKRA)

ÇAKRA RENGİ : Sarı.
TEMEL DUYGUSU : Kararlılık
AROMATERAPİK YAĞI :Limon, kekik, bergamot, lavanta
ŞİFA ÇALIŞMALARINDA KULLANILAN TAŞLAR: Kaplan gözü, amber, sarı topaz, sitrin
İLGİLİ ORGANLAR : Sırtın alt kısmı, sindirim sistemi, mide, karaciğer, dalak, safra kesesi, deri, pankreas
İLGİLİ HORMONLAR :Pankreas, insulin
3. ÇAKRANIN İNSAN VARLIĞI OLARAK İFADESİ : Ego (ben)
ANA PRENSİBİ : Varoluşun şekillendirilmesini ifade
MANEVİ PRENSİBİ :Kişiliğin gelişmesi, yaşantıların tecrübeye dönüşümü, güç, kudret, yaşam bilgeliği


· Solar Pleksus , mide çakra, manipura çakra ve güneş sinir ağı olarak da bilinir.
· Sıcaklığı, enerjiyi ve aktiviteyi sembolize eder. Güneşi yani güç merkezini simgeler. Bedenimizin duygusal enerji yaydığı bölge burasıdır. Bu çakra kişiliğin temelini temsil eder.
· Çakranın sarı rengi; tatmin olmanın , huzurun ve refahın titreşimlerini taşır. Eğer başka kişilerin denetimi altına girerseniz veya onlar sizi kontrol altında tutarlarsa rengi koyu sarı olur ve küçülür. Eğer güç kazanma ve kontrolü elinizde tutma durumu söz konusu ise çakra büyük ve kirli sarı bir renk alır.
· Solar Pleksus on yapraklı lotus çiçeği ile temsil edilir. Mantrası “ram”, ses rengi “mi” dir.
· Sırtın alt kısmı, sindirim sistemi, mide, karaciğer, dalak, safra kesesi, deri, pankreas fonksiyonları, göbek deliğinin üst kısmında yer alan 3. çakranın kontrol ettiği bölgelerdir.
· Çakrada problem oluştuğunda kendisi ile ilgili olan organlarda da hastalık olur. Kişide, herşey kendi isteği doğrultusunda görme, iç ve dış dünyada egemen olma isteği belirir. İç huzursuzluk ve tatminsizlik yaşanır. Eksiklik duygusu, kırgınlık, karşılıklı birşeylerin yapılmasını istememizden dolayı, beklentiler meydana gelir, bağımlılıklar – bunlar mide bulantılarına neden olur.
· 3. çakra iyi çalışmıyorsa ve baskı altında kalındığında, kişi kendisini midesi bulanıyorken veya sinirli bir halde bulabilir. Aşırı çalışma durumunda ise her şeyi kontrol altında tutma ve aşırı kıpır kıpır olma halini gözlemleyebiliriz.
· Bu çakra normal çalıştığında kendini tanıma ve kabullenme olur, başkalarının fikirlerine saygı duyulur ve önem verilir. Tüm eylemler kozmik yasayla uyumlu olur.

3. ÇAKRANIN ETKİLENDİĞİ DÜŞÜNCELER VE TIKANMA NEDENLERİ

1.- GÜÇ / KORKU
Varolma korkusu, arzusu, güçlü kişilik, otorite sahibi kişilerden korkmak, sürekli güçlü olmaya yönelik düşünme, ırkçılık ve milliyetçilik düşünceleri, geçmiş yaşamlarda yenildiğini hissetmek.

2.- KONTROL
Başkaları tarafından kontrol edilme korkusu, kontrolü kaybetme korkusu, geçmişteki deneyimlerinizde kontrol dışı kaldığınızı veya başkaları tarafından kontrol edildiğinizi hissetmek.

3.- BAĞIMLILIK
Sahiplenme hissi ve maddeye karşı olan bağımlılık. Kumar ve içki bağımlılıkları. Bunlar açgözlülükle de birleşirse bu çakra dengesini iyice yitirir.

4.- SORUNLU İLİŞKİLER VE KİŞİLİĞE YÖNELİK DAVRANIŞLAR
Aile içi ilişkilerin sorunlarla yüklü olması, aile bireylerine karşı sevgisiz, saygısız, küçültücü ve yaptırımlarla davranılması, gerekli saygının gösterilmemesi üçüncü çakranın enerjisinin düşürür. Fiziksel ve ruhsal hastalıklara açık hale getirir.

5.- ANDA KALMAMAK
Geleceğe yönelik içeriği sevgisiz ve aşırı planlamalar, aşırı gelecek endişeleri özellikle mideyi etkiler. (Planlar yapılmalı ama o günün ve anın şartlarına göre değiştirilme esnekliğine sahip olunmalıdır.)

6.- DOĞRU BESLENMEME
Üçüncü çakra, yiyip içtiklerimizle bağlantılıdır. Kötü ve dengesiz beslenme bu çakrayı yorar. Hayvanlar ölürken adrenalin salgıladığı için tabağımıza “korku” halinde gelen et, boyalı ve gazlı meşrubatlar, olumsuz uyarıcılar içeren çay tenin ve kahve kafein içerdiğinden, alkol, uyuşturucu kullanımı bu çakrayı tahrip eder.

Beslenmede biyolojiye uygun en güzel reçete, doğal beslenme veya ona en yakın olandır. Taze sebze ve meyveler, tahıl ve tahıl ürünleri, süt, süt ürünleri ve yoğurttur. 3 dakika kadar Reiki verilen besinler, sindirime daha uygun hale gelirler.

Gergin, stresli kişiler yediklerini iyi sindiremez. Stresli bir kişinin mide kasları, oluşan gerginlikten dolayı olması gerektiği gibi doğal akışında hareket edemiyeceğinden, kişi sindirim zorlukları yaşayacaktır. Hızlı ve koşturma içinde yenilen yemekler de kolay sindirilemez.

Unutmamalıyız ki, “Ne yersek o oluruz!”


ÜÇÜNCÜ ÇAKRAYI TEMIZLEME YÖNTEMLERİ

· Bu çakraya Reiki ile çalışılırken birinci sembol ile çalışılması tavsiye olunur. (2. ve 3. aşamalar için)
· Sarı topaz, sitrin, kaplan gözü taşlarını ve lavanta, limon, kekik ve bergamot aromalarını çakra temizliğinde kullanmak bu çakranın enerjisini artırır. Lavanta yağı aşırı çalışan çakrada sakinleştirici ve rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Bergamot ağacınının meyvelerinden elde edilen yağ, içeriğinde büyük miktarda ışık barındırdığından, yaşam enerjimizi güçlendirir ve öz güven verir. Limon ve kekik yağları özellikle sindirim sistemini rahatlattığından dengeyi sağlar.
· Reiki topraklama yöntemlerinden küçuk baklava bu çakra için etkili olur.
· Çalışma sırasında konulan Reiki topları çakranın enerjisini güçlendirir.
· Çakra eşitlenmesi mutlaka yapılmalıdır. (sol el kalp çakrasında sağ el solar pleksusta)
· Hoşgörü penceresinden bakarak olayları olduğu gibi kabul edip sevgiye dönüştürme çalışmaları ve “Güvendeyim. Emin ellerdeyim. Herşeyi olduğu gibi kabul ediyorum. Ben özgürum. Şükürler olsun” onaylaması bu çakrayı dengede tutar.

KORKULARDAN ARINMA MEDİTASYONU

Bu meditasyon özellikle solar pleksusun temizlenmesinde faydalı bir arınma ve dengelenme çalışmasıdır. Bu çalışmada, ayıklanan her korkunun sevgiye dönüştürülmesiyle, güneş sinir ağında barınan bloklar ve tıkanıklar ortadan kaldırılır. Farkındalılığınızın yükselmesiyle korkular gözünüzü ve kalbinizi kapatmaz. Arınır ve dengede kalırsınız.

Önce sevgiye dönüştürmek istediğiniz olumsuz duygunuzu tespit edin.

Sessiz ve sakin bir ortamda içinize dönün. Üç kez derin nefes alıp verin. Reiki kanalınızi açın ve sembolleri uygulayın. Derin bir nefes alıp verin. Korkularınızdan kurtulma arzunuzu bildirin ve niyet edin. Her bir korkuyu, siyah ve karanlık bir varlık olarak imgeleyin. Bu karanlık varlık veya varlıkların her birini bir gonca güle, sonra yavaşça açarak olgun bir güle dönüştüğünü ve etrafına mis kokular saçan bu gülün bir müddet sonra yerini, ışık ve sevgi gülüne bıraktığını imgeleyin. Işık gülünü derin bir istekle evrene bırakın, aksın. Dileğiniz yerini bilir ve bulur. Gülünüz ışığa dönüşmeye devam ederken lültfen aşağıdaki onaylamayı yapın.
“ Ben (isim ve soyadınız), korkularımdan arınmayı seviyorum ve onlardan tamamen arınmayı sevgiyle seçiyorum. Her bir korkum ışık oluyor. Işığımı ve Tanrısal/ İlahi sevgimi evrene gönderiyorum. Bana gelen Tanrısal /İlahi ışıkla ve sevgiyle arınıyorum.

Bir müddet bu konumda kalın. Derin bir nefes alın ve “Karanlık benim isteğim ve seçimim değildir. Benim seçimim ışıktır. Yaradanım herşey senin elinde, sevginde ve huzurunda. Şükürler olsun.” onaylamasını söyleyin. Tekrar derin bir nefes alarak meditasyonu sonlandırın. NAMASTE



KALP ÇAKRASI : 4. CAKRA (ANAHATA CAKRA)

ÇAKRA RENGİ : Yeşil veya pembe arası bir renktir.
TEMEL DUYGUSU : Sevgi
AROMATERAPIK YAĞI : Gül
ŞİFA ÇALIŞMALARINDA KULLANILAN TAŞLAR: Zümrüt, jade, pembe kuarz, turmalin, malahit
İLGİLİ ORGANLAR : Sırtın üst kısmı, kalp, göğüs kafesi ve boşluğu, kan dolaşımı sistemi, deri
İLGİLİ HORMONLAR : Timus, lenf bezleri
4 . ÇAKRANIN İNSAN VARLIĞI OLARAK İFADESİ: Kozmik ailenin bir üyesi, gerçek insan aşamasına geçiş (Özümüzdeki insana geçiş: İnsan Tanrı’nın özünden yaratılmıştır ve kozmik aileye dahildir. Bilinç yükseldiğinde kişi kozmik frekansa geçmiş olur)
ANA PRENSİBİ : Hayatın akışına tam bir güvenle teslimiyet
MANEVI PRENSİBİ :Sevme yeteneğinin gelişimi, sabır, özveri, acıma, kendini verme, adama ve şifa
Anahata çakra olarak bilinen kalp çakrası, dördüncü çakra, tüm çakra sisteminin ve “sevginin” merkezidir. Sembolü 12 yapraklı Lotus çiçeği olup Kalp çakrasının amacı sevgi yoluyla tam bütünleşmeye varmaktır.
Bu çakra üst çakraların başlangıcını simgeler. Alttaki 3 çakra ise fiziksel ve materyalist iletişimleri sağlar

1.2. ve 3. çakralar : Alt (maddi) çakralardır. 4. Çakradan itibaren frekans yükselir ve manevi çakralar başlar.

Göğüs kemiğinin arkasında yer alan kalp çakrası, kalp, sırtın üst kısmı, göğüs kafesi ve boşluğu, kaslar ve damarlar, kan dolaşım sistemi, akciğerler, sırtın üst kısmı, el ve ayak bilekleri, deri ve timüs bezi çalışmalarını kontrol eder.
Kalp çakrası, gerçek mutluluk ve sevginin merkezidir. Bu sevgi yüksek çakralara bağlandığında tüm yaradılışın fark edilmesini sağlar ve bu ilahi sevgiye dönüşür. Kalp çakrası üzerinde bulunan Timus bezi sevmenin merkezidir.
Bu çakra iyi çalışırsa hastalıklı ya da acı çeken bölgeye enerji göndererek o bölge iyileştrilir. Öfke, kızgınlık, nefret ve kırgınlık burada nötrleştirilir. Kalp çakrasının enerjisi çok kuvvetlidir ve açıldığı zaman başkaları üzerinde de iyileştirme özelliği gösterir. Yeşil tedavi ve uyumun rengidir. Pembe ise ilahi sevgiyi yansıtır.
Kalp çakrasında problem varsa sevgi ile ilgili sorunların varlığı görülür. Tüm kalp hastalıkları sevgisizlikten ya da sevgi ile ilgili problemlerden kaynaklanır. İnsanlar sevgiden bahsederler ama gerçek sevgiyi çoğunlukla bilmezler. Hep beklentiler doğrultusunda severler. Sevilmek için önce sevmeyi bilmeliyiz. Kendini sevemeyen, kimseyi sevemez. Sevgi emektir. Sevgi özveridir. Sevgi koşulsuzdur. Kendimizi seversek, yalnızlık ve sevgisizlik çekmeyiz. Koşulsuz sevgiye en yakın örnek anne-evlat ilişkisidir. Çünkü anne onun, kendisinden bir parça olduğunu bilir. Bütünün içinde herkes Yaradan’ın çocuklarıdır ve bütündür. Ayrım yapmadan Yaradan herkesi sever. Bunun farkında olan kişi içinde huzur ve sevgiyi dolu dolu hisseder.
Huzur; tek gerçeğin sevgi olduğunu bilmektir.
Kalp çakrasının normal çalışması halinde kişide, şefkat, yardım etme duygusu, yargılamadan, beklemeden sevme eylemi gözlenir ve ilahi sevgi yaşanır.
Şifa verebilmek içinde kalp çakrasının açık olması gerekir. Şifa veren kişinin aurası yeşil renktedir.
Elementi “hava”, mantrası “yam” ses rengi “fa” dır.

KALP ÇAKRASININ ETKİLENDİĞİ DÜŞÜNCELER

1- İLİŞKİLER
Özensiz ve sevgisiz ilişkiler, kalp merkezini olumsuz etkiler ve karmalara yol açar. Damar tıkanıklığı, göğüs kanseri, fibro kistler ve kalp ile ilgili diğer hastalıklar, kalp çakrasının problemleridir.
Çocuklar, sorumluluğunu aldığımız Yaradan’ın bizlere armağanlarıdır. Onlar bize, koşulsuz sevgiyi öğrenmemiz yolunda verilmiş en büyük rehber ve armağandır.
Yaşlılık ise ikinci bir çocukluk dönemidir. Sabır, sevgi ve bağımlılıklarımız için sunulmuş bir dönemdir.

2- SEVGİ
Ruhani aşk ve yüksek benlik, romantik veya platonik aşklar, aile sevgisi gibi her türlü sevgi hissi, kalp çakrası ile ilgilidir.

3- KİŞİSEL BAĞLILIKLAR
Akrabalık düşkünlüğü veya bir kişiye düşkün olma. (Denge)

4- UNUTMA VEYA UNUTMAMA
Kendisine, başkalarına (aile üyesi, arkadaş v.b veya memlekete, insan gurubuna, hükümet temsilcisi veya organizasyona) yapılan şeyleri unutma veya unutmama.
Sevgi alma veya verme konusundaki korkular, çakranın büzülmesine ve kirlenmesine neden olur.İlişki bağımlılığı geniş ve tıkalı bir çakraya neden olur. Kirli bir kalp çakrası gerçek aşkın derin mutluluğunu deneyimlemeyi engeller.
Herkesin bir başka kişiyle aşk, dostluk, cinsellik gibi deneyimler yaşamaya ilişkin bazı korkuları olabilir. Çoğu kişi aşk ilişkisinde acıyı ferdi olarak denemiştir.
Sonuçta acıyı ve aşkı birleştiririz. Bu da kalp çakralarımızda engeller oluşturur. Kontrolü kaybetmemize ve aşkın derinliğini hissetmememize neden olur. Bizim özümüz ruhsal aşktır. Aşk bizim gücümüzün, sahip olduğumuz herşeyin ve isteklerimizin kaynağıdır.
Kalp çakrası, sezgileri ve geleceği hissetmeyi geliştirmede merkezi bir noktadır.
Kalp çakramızı daha fazla temizleyip açarsak büyük bir kuvvet, doğruluk ve sevgiye sahip oluruz.
Çok çalışan bir kalp çakrası aşırı sevgi, şefkat, acıma duygularını ortaya çıkarırken, az çalışan bir kalp çakrası kişinin sevgisiz ve hoşgörüsüz olmasına neden olabilir. Nedensiz sırt ve kalp ağrıları kalp çakrası tıkanıklıklarının mevcut olduğunun kanıttır.


KALP ÇAKRASININ , SEVGİDE VE DENGEDE KALMASI İÇİN UYGULANACAK YÖNTEMLER


Reiki sembolleri, yeşim veya zümrüt veya turmolin veya pembe kuvars ve gül aramosı eşliğinde yapılan çalışmalar sevgi eşiğini yükseltir, çakrayı temizler, iyileştirir ve aktive eder.

Çalışma esnasında çakraya konulan Reiki topları bu çakrayı sevgi enerjisi ile doldurur.

Reiki ile yapılan çakra temizleme meditasyonları kalp çakrasının enerjisini yükseltir. Meditasyonlarda “lotusun yaprakları açılsın” anlamına gelen “OM MANI PANME HUM” sözcüklerini kullanmanız kalp çakranızın enerjisini temizler.

Topraklama yöntemlerinden küçük ve ters baklava kişiyi daha iyi hissettirir.

Doğa ortamında veya açık alanlarda yapılan solunum egzersizleri çok yararlıdır. (yavaş ve derin nefes alıp, bir süre sonra verilen oksijen KI enerjisini bedene taşır.)

“Kendimi bağışlıyorum, olduğum gibi kabul ediyor, onaylıyorum, seviyorum ve tüm sevgimle özgür bırakıyorum.“; “Ben sevgiyim”, “Ben sevginin merkeziyim”; “Herşeyi olduğu gibi sevgiyle kabul ediyor ve sevgiyle özgür bırakıyorum.” gibi sevgi ile ilgili onaylamalar, kalp çakrası temizliğinde kullanılır. Bu onaylamalar saf niyetinizle birleşince tüm olumsuzluklar, olumlamaya dönüşecektir.

Solar pleksus ile birlikte yapılan dengeleme yöntemi, alt ve üst çakra merkezlerini eşitler. Bu dengeleme çalışmasında sol el her zaman kalp çakrasında sabit olarak durur. Sağ el, 3-5’er dakika aralıklarla sıra ile önce solar pleksusta, sonra ikinci çakrada durur. Maddi çakralardan sonra sağ el manevi çakralara geçer ve önce boğaz daha sonra alın ve taç çakralarında durur. Ellerin çakralarda kalış süresi en az 3 dakika en fazla ise içinizden gelen süre kadar olmalıdır.

1.05.2008

ÇAKRANIN ANLAMI


Çakranın kelime anlamı Sanskritçede tekerlektir. Çakralara, tekerlek gibi döndüğü için “çakra” adı verilmiştir. Çakralar enerji bedenimizde var olan ana enerji merkezleridir ve bedenin ortası boyunca uzanan dikey bir çizgi üzerinde vücudun ön ve arkasında yer alırlar. Bu enerji merkezlerinin görevi evrensel enerjiyi alıp, bedenin kullanabileceği frekansa dönüştürmektir. Tıpkı bir trafo gibi çalışır. Bedenimizde 88.000 çakra vardır.7 ana terminal çakra vardır. Çakralar aşağıdan yukarıya doğru numaralandırılır. Her çakranın belli enerjisi ve belli frekansı vardır. En düşük frekanslı olan en alttaki kök çakra, en yüksek olan tepedeki taç veya tepe çakradır. O yüzden numaralama aşağıdan yukarıya doğru yapılmıştır. Her çakraya denk gelen bir rengin enerjisi vardır. Bu renkleri kullanarak çakrada ki sorunları çözebilir ve enerji akışını düzenli hale getirebiliriz.

REI : EVRENSEL, MANEVİ BİLGİLER
KI : YAŞAM ENERJİSİ

1. KÖK ÇAKRA (kırmızı) : Enerji sistemin merkezidir.
2. HARA ÇAKRA (turuncu) : Cinsel organları kontrol eder.
3. SOLAR PLEKSUS (sarı): Sindirim sisteminin tüm fonksiyonlarını kontrol eder (karaciğer, dalak)
4. KALP ÇAKRASI (yeşil/pembe): Kan dolaşım sistemini kontrol eder.
5. BOĞAZ ÇAKRASI (mavi) : Solunum sistemini kontrol eder.
6. 3. GÖZ ÇAKRASI / ALIN ÇAKRASI (eflatun): Sezgiyi kontrol eder.
7. TAÇ ÇAKRASI (beyaz): Vücudun tüm fonksiyonlarını kontrol eder. (beyin, omurilik, beyincik)

Kök Çakra dünyadan enerji alır.
Solar Pleksus/3. Çakra güneşten enerji alır.
Taç Çakra evrenden enerji alır.

REIKI ÇAKRA MEDİTASYONU



Derin yoga nefesleri almak bu meditasyonda derin temizlik noktalarına inmemizi kolaylaştırır. Bu meditasyonda, Reiki çakralarınızın frekansına uyarak renk değiştirmelidir. İkinci aşamalar her çakrada 1. ve 2. sembollerini tekrarlamayı anımsasınlar.

Derin nefes alın. Elleri Gassho pozisyonuna getirerek içinizdeki Tanrı’yı/Yaradan’ı selamlayın ve Reiki kanalınızı sevgiyle açın. İkinci aşamalar, 1. ve 2. sembolleri kullanarak, 3. aşamalar 4. sembolü de katarak, bir metre çapında bir ışık küresi imgeleyin. Şimdi bu kocaman ışık topunu taç çakranızın Kira cm. Yüksekliğine kadar kaldırın ve derin nefes alarak bırakın. Ve enerji topunun içine girdiğinizi hissedin. Işık küresi medtasyon boyunca sizin auranızı saracaktır.
Dikkatinizi kök çakraya odaklayın ve üç kez derin nefes alıp verin. Renginiz parlak ve canlı bir kırmızı. Bu güçlü kırmızı ışın, kök çakranızdan yavaşça yayılarak kalçanızı, bacaklarınızı ve ayaklarınızı sarıyor. Bu bölgeleri gevşetiyor ve tüm ara çakraları besliyor. Temel merkez, temizleniyor, arınıyor, dengeleniyor ve aktive oluyor. Kök çakranızın enerjisi yükseliyor ve farkındalığı genişliyor. Bedeniniz tam olarak gevşediğinde iç görüyle bakın, buarada bir insan olsaydı kim olurdu? Size karşı tavrı nasıl olurdu? Onunla iletişim kurun. Size mesajı ne olabilir? Veya sizin, ona vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Bazı olumsuz düşünce, duygu, görüntüler varsa onlarla iletişim kurun, onları Reiki ile aydınlatın ve barışı, huzuru sağlayın.

Onaylama: Bu dunya benim evim ve benim ihtiyaçlarım zamanında karşılanır.

Şimdi İkinci Çakrada kendi öz merkezinizdesiniz. Üç kez derin nefes alın verin. 2. ve 3. aşamalar sembolleri yine uygulasınlar. Renginiz canlı bir portakal alevi. Sıcak ve mutluluk veren bir enerji, herşeyi sıcacık sarıyor. Sakral merkezin enerjisi yükseliyor, farkındalılığı genişliyor. Çakranız iyileşiyor, çalışıyor, temizleniyor, dengeleniyor ve aktve oluyor. Bu arada herşey doğal ve sade. Olaylar ve konular sizi zorlasalar bile hepsi de zevk alınacak birer oyun.
Kendi görüntünüzü bu çakraya yansıtın. Bu mekanda yaşasaydınız, nasıl olurdunuz? Kaç yaşında ve nasıl bir görüntüye sahipsiniz? Görüntünüzün size tavrı nasıl? Bazı olumsuz düşünce, duygu, görüntüler varsa orlarla iletişim kurun, onları Reiki ile aydınlatın , doldurun ve barışı, huzuru sağlayın.

Onaylama: Bu, benim hayatım. Hayatımdan ve kendi bedenimde yaşamaktan zevk alırım.

Şimdi üçüncü çakradasınız ve rengi sarı. Üç kez derin nefes alın verin. 2. ve 3. aşamalar sembolleri yine uygulasınlar. Çakranız temizleniyor, dengeleniyor ve aktive oluyor. Enerjisi yükseliyor, farkındalığı artıyor. Etrafınızda çeşitli insanlar var, hepinizin üzerinde büyük ve sıcak bir güneş parlıyor. Bu sıcaklık sizi sevgiyle sarıyor, tüm gövdeniz, organlarınız ve ara çakralarınız arınıyor ve iyileşiyor. Dikkat edin, ikinci çakra, sakral merkez yeterince rahat ve açılmış mı? Yoksa br takım gerginlikler hala devam editor mu? Eğer rahat değise Reiki ile gevşetin. Etrafınızdaki insanlara bakın, kimler olabilir ve size farsi tutumları nasıldır? Gerek duyarsanız o insanlara vermek istediğiniz mesajları söyleyin. Şimdi dikkatinizi , auranızı yönlendirin ve bedeninizi bir halka gibi saran Solar Pleksus kuşağınızı canlı bir sarı ile kaplayın. Tüm stresler ve güç deneyimleriniz kırılsın, çakranızın öz enerjisi, sağlıklı auranıza ve çevrenize yayılsın.

Onaylama: İnsanlarla iletişim sağlıklı ve güzel.

Şimdi kalp merkezindesiniz ve rengimiz pembe. Üç kez derin nefes alın verin. 2. ve 3. aşamalar sembolleri yine uygulasınlar. Aldığınız nefesle, kalp çakranız enerjisi yükseliyor, farkındalığı genişliyor. Taç çakranızdan aldığınız Reiki enerjisini, kalp çakranıza göndererek önünüze büyük bir kalp hazırlayın. İçine, sizi inciten, kıran ve üzmüş olan üç kişiyi yerleştirin. Onları sevginizle kucaklayın ve bağışlayın. Özel bir mesajınız varsa tek tek iletin. İçinizde hiç kırgınlık kalmayıncaya kadar, bu konumda kalın. Tüm olumsuz duygulardan arınarak kalp çakranız genişlesin, pembe ışıklar her yöne doğru yayılsın ve bir müddet bu konumu muhafaza edin.

Onaylama: Ben sevgiyim. Huzur sevginin tek gerçek olduğunu bilmektir.
Şimdi boğaz çakrasındayız ve renginiz mavi. Üç kez derin nefes alın verin. 2. ve 3. aşamalar sembolleri yine uygulasınlar. Gökyüzünün canlı mavisi çakranızdan akarak boyun ense ve omuzlara doğru yayılıyor. Bu bölgelerdeki tüm gerginlikleri çözüyor. Boğaz çakranın enerjisi yükseliyor ve farkındalılığı genişliyor. Temizleniyor, iyileşiyor, dengeleniyor ve aktive oluyor. Çakranın içine kendinizin görüntüsünü yansıtın ve izleyin. Kaç yaşındasınız ve görüntünüz nasıl? Çakranın size söylemek istedikleri neler? Onları yeterince dinleyebiliyormusunuz? Olası negatif duyguları Reiki’nin ışığı ile yıkayın ve arındırın.

Onaylama: Duygu ve düşüncelerimin farkındayım ve onları özgürce ve sevgi ile ifade ediyorum. Tüm sınırlamalarımdan kurtuluyorum ve kendimi özgürce ifade ediyorum.

Şimdi alın çakrasındasınız ve renginiz eflatun. Üç kez derin nefes alın verin. (sembol kullanmıyoruz) Eflatun ışık demeti zihninizdeki düşünceleri sakinleştiriyor ve aydınlatıyor. Düşünceleriniz, önce yavaşlıyor sonra birer görüntü halini alıyor. Bu görüntülere hiçbir değerlendirme yapmadan, yargı, yorum katmadan bakıyorsunuz, ızlıyorsunuz…onları tutmayın özgür bırakın.. Yeterince boşluk ve hafiflik sağladıktan sonra, alın çakranızdan çıkardığınız eflatun ışığı evrene gönderin. Amacınız gerçek mekanınızı hissetmeniz ve şu anda yukarıda bulunan dostlarınıza sevgi göndermek…

Şimdi dikkatimizi tekrar kök çakranıza getirin. Hızla tüm çakra renklerini sıra ile hissedip hepsini birleştiriyorsunuz ve güçlü bir beyaz ışık olarak taç çakrasından çıkartıyorsunuz. Bu berrak ışık yavaşça auranızı dolduruyor ve sizi arındırıyor.

Bir müddet bu konumda kalın..
Yaradana, Reiki’ye, Dr. Mıkao Usui’ye ve tüm evrene şükranlarınızı sunuyorsunuz ve yaptığınız bu meditasyonun , bütünün hayrına olması dileğiyle, derin bir nefes alarak bitiriyorsunuz. Hazır olunca gözlerinizi açın lütfen.
NAMASTE.



Renk Terapisi


Farkında olsak da olmasak da renklerin özel titreşimleri üzerimizde güçlü bir etki uyandırır. Doğanın v.s renkleri hep titreşimleriyle bizi etkiler.

Renk titreşimleri 7 çakra boyunca çok özel bir etkiye sahiptir. Giysilerimizin, hatta iç çamaşırlarımızın bile renkleri önemlidir. Eğer özellikle bir çakrayı aktive etmek istiyorsanız, bedeninizin ilgili bölgesinde doğru renkler seçtiğinize emin olunuz.

Tüm renkler içinde siyahın zıt bir etkisi vardır. Çünkü en düşük titreşimli renktir. Renk tedavisinde kullanılmaz. Sürekli giyilen siyah renkli kıyafetler çakra fonksiyonlarına zarar verir.

1. Çakra Kırmızı
2. Çakra Turuncu
3. Çakra Sarı
4. Çakra Yeşil veya Pembe
5. Çakra Mavi
6. Çakra Lacivert
7. Çakra Mor
renklidir.